Senin Cahilliğin Benim Yaşamımı Etkiliyor – Celal Şengör

Senin Cahilliğin Benim Yaşamımı Etkiliyor, fikirlerini samimi olarak açıklamaktan korkmayan, genel geçer hiçbir şeyi umursamadan kendi doğrularını arayan ve söyleyen bir fikir insanı Celal Şengör’ün biyografik eseridir.

Senin Cahilliğin Benim Yaşamımı Etkiliyor Kitap Özeti

“Senin bilgeliğin bizim yaşamımızı etkiliyor.”

Celal Şengör, varlıklı bir ailede doğmasına rağmen çocukluğundan beri sürekli çalışma ve araştırma içinde olmuştur. Jeolojiye olan ilgisi çok küçük yaşlarda başlamıştır ve kendi çabalarıyla bilgisini ilerletmiştir. Annisinin bir dinozor kitabı almasıyla başlayan merakı, çevresindeki insanlardan yeterli bilgiyi alamamasıyla daha da güçlenmiştir. Bu durum, onun soru sormaya ve araştırmaya yönelmesine neden olmuştur. Okul çağına geldiğinde, öğretmenleri onun ilgisini fark ederek daha ileri seviyelere gelmesine yardımcı olmuştur. Özellikle ortaokulda Nuriye Güneyi adlı hocasının desteği, onun için büyük bir şanstır. Hocası, ona jeolojiye olan yeteneğini keşfetmesi için cesaret vermiş ve onu desteklemiştir. Bu sayede sınavları kazanarak Robert Kolej’e gitmiş ve burada da çalışkanlığıyla tanınmıştır.

Celal Şengör’e göre, insanın merakı en geç lisede belirginleşmelidir. Herkesin içinde tutkuyla yapacağı bir merak vardır ve bu merakı keşfetmek önemlidir. Kendi başarısının temelini çok çalışmak olarak görse de, insanın yeteneğini kullanması için bir amaç edinmesi gerektiğini savunur. Bu amaç, genellikle ilham kaynağıyla şekillenir ve ilhamın beklendiğini değil, en çok hazır olan akıllara geldiğini vurgular. İnsanlar eldeki imkanlarla yeni planlar yapmalı ve planlarının her zaman tutmayabileceğini kabul etmelidirler. Bu nedenle, başarısızlıkla karşılaştıklarında yeni planlar yapmaya hazır olmalıdırlar. Bu yaklaşımı benimseyen insanlar, geleceklerini güvence altına alabilirler.

Celal Şengör’ün hikayesi, varlıklı bir aileden gelmesine rağmen kendi tutkusunu keşfetmek ve ona odaklanmak için cesaret ve kararlılık gösteren bir örnek sunmaktadır.

Celal Şengör, jeolojiye duyduğu tutkuyla ailesinin ve çevresinin farklı önerilerine rağmen bu alanda ilerlemeye karar verir. Ailesinin desteğiyle jeolojiyi seçer ve babasının, jeoloji hakkında bilgisi olmamasına rağmen onun başarılı olacağına olan inancı, onun için büyük bir motivasyon kaynağıdır.

Ancak Celal Şengör’ün tutkusu sadece jeolojiyle sınırlı değildir. Beş yaşından itibaren Hava Kuvvetleri’ne olan ilgisi de belirgindir. Dedesi Çanakkale Savaşı’nın havacılarındandır ve bu miras, Celal Şengör’ün de havacılıkla ilgilenmesine yol açar. Çocukken üsteğmen üniformasıyla yaptığı ilk uçuş, onun için unutulmaz bir deneyim olur ve bu deneyimle birlikte büyük bir tayyare tutkusu doğar. Hava Kuvvetleri’ne olan bu ilgisi, hayatı boyunca onun için önemli bir yer tutar.

Kitabında, insanların bilgi dağarcığını ve ufuklarını genişletebilecek birçok yazar, felsefeci ve kitap önerisinde bulunan Celal Şengör, günlük rutinlerinden, okumalarından ve çalışma stilinden bahseder. Çalışmayı sadece bir iş olarak değil, mutlu eden bir aktivite olarak görür. Geçmişe bakıp değerlendirdiğinde, yaşamının mutlu bir şekilde geçtiğini ve bugün olsa yine aynı şeyleri yapacağını belirtir. Nietzche’nin üstün insan tanımını hatırlatarak, eğer tekrar dünyaya gelse yine aynı şeyleri yapacağını ifade eder, sadece küçük farklarla. Bu sözleriyle, yaşamından memnuniyetini ve geçmişiyle barışık olduğunu dile getirir.