Fahrenheit 451, Ray Bradbury‘nin 1951’de ilk defa basılan ünlü bir bilimkurgu romanıdır. Baskıcı bir gelecek toplumunun anlatıldığı bu eser aynı zamanda distopya olarak da anlatılabilir.
Fahrenheit 451 Kitap Özeti
Montag, bu boş dünyada tek tatmin edici şey olan kitapları yakma görevini üstlenen bir itfaiyecidir. Mildred adında bir eşi vardır. Zamanını kitapları yakarak ve arkadaşlarıyla kart oynayarak geçirir. İşi veya hayatı hakkında düşünmez, herkes gibi. Kapsüller, mekanik köpekler, televizyonlar ve diğer teknolojik araçlarla dolu bir hayatta sıkışıp kalmıştır.
Bu durum, komşusu Clarisse ile tanıştığında altüst olur. Bu tuhaf kız, herkes gibi yaşamayan bir hayat sürmektedir. Çimenlerde oturur, gökyüzüne bakar ve en önemlisi, Clarisse şeyleri sorgular. Montag ve diğerleri onu tuhaf bulur. Clarisse, Montag’ı düşünmeye teşvik eder. Montag, o kitaplarda ne olduğunu düşündüğünde, artık sistemin kuklası olmaktan kaçabilen insanlardan biri olur. Karısının uyarılarına rağmen, Montag kitaplara destek verir ve bu sonsuz bir sorgulama anlamına gelir.
Bir süredir Clarisse’ten haber alamamıştır. Onun yokluğunu hemen hisseder ve bir süre sonra Clarisse’nin öldüğünü öğrenir. Bu, onu kitaplara daha da ilgilendiren bir hale getirir. Kitaplardan bilgi almak istediği büyük bir istek duyar. Tek yol kitaplardır. Kitaplar hiç de kötü görünmemektedir.
Montag artık kitapları yakmak yerine okumak istemektedir. Bu sırrı iyi saklamıştır ta ki komşularını kitaplarla korkutana kadar ve sadece eski profesörü Faber ve eşi dışında kimse bundan haberdar olmaz. Bir gün, eşi ve eşinin arkadaşları toplanır ve kitapların zararsız olduğunu kanıtlamak için onlara bir şiir okur. Ancak herkes rahatsız olur ve Montag hariç herkes ayrılır. Mildred, Montag’ı itfaiye şefine şikayet eder. Montag, evini yakmak isteyen adama karşı direnir ve onu hortumla yakarak kaçar. Bir süre sonra, amacı olmadan sadece yürüdüğünü düşünmeye başlar ve Faber’ın yanında belirir.
Montag şimdi kaçmak zorundadır çünkü onu koku alma konusunda yetenekli mekanik bir köpek onu aramaktadır. Faber’ı riske atmak istemez ve Faber’ın adresiyle nehire doğru hareket etmeye başlar. Nehri takip ederek, kendisi gibi kaçan bir grup bulur. Onlarla birlikte hareket etmeye karar verir. Bu sırada polis onun izini kaybeder ve masum bir adamı öldürüp televizyonda yayınlarlar, sanki o Montag’mış gibi. Şimdi Montag bir ölü adamdır.
Bu sırada şehirde bir savaş patlak verir. Birbirlerine bilgi veren grup, böylece daha fazla bilgi sahibi olurlar ve şehre geri dönerek kalan insanları savaştan kurtarmaya çalışırlar.