Ev Sahibesi Kitap Özeti – Fyodor Dostoyevski

Ev Sahibesi Kitap Özeti, Konusu, Karakterleri

Ev Sahibesi, Rus yazar Fyodor Dostoyevski tarafından 1847 yılında yazılan bir romandır. Sankt-Peterburg’da geçen hikaye, soyutlanmış genç bir adam olan Vasily Mihayloviç Ordynov ve onun, kötü bir kocanın karısı olan Katerina’ya duyduğu saplantılı aşkını anlatır. Ordynov, kocayı kötü niyetli bir falcı veya mistik olarak algılar. Zamanında Ev Sahibesi karışık tepkiler almışken, daha yakın zamanlarda Dostoyevski’nin eserleri arasında belki de en benzersizi olarak görülmektedir.

Ev Sahibesi Kitap Özeti, Konusu, Karakterleri

Yalnız ve kitaplara düşkün bir bilim insanı olan Vasily Ordynov, dairesini terk etmek zorunda kaldıktan sonra, St. Petersburg sokaklarında amaçsızca dolaşır, sevgisiz bir hayat, çocukluğu ve geleceği üzerine derin düşüncelere dalar. Bu düşünceler içinde bir kiliseye girer ve burada yaşlı bir adam olan Ilia Murin ile genç karısı Katerina’yı fark eder.

Çift, özellikle de Katerina, Ordynov’un ilgisini çeker ve onların evinde bir oda kiralamak amacıyla karşılaşmalarını ayarlamaya çalışır. Sonunda evlerine misafir olur. Karanlık ve kasvetli Murin, çevresindekileri ve yerel polisi rahatsız eden bir tür kehanet gücüne sahip olarak algılanan eski bir inanç mensubudur ve bu güçlerin karısını kontrol ettiği görülür. Katerina, Murin’in annesinin sevgilisi olduğunu, Murin’in biyolojik babası olabileceğini ve babasını öldürdükten sonra birlikte kaçtıklarını ima eder. Katerina’nın nişanlısının ölümüne Murin’in sebep olduğu yönünde çözülmemiş bir önerme vardır.

Ordynov, Katerina’ya karşı bir tutku geliştirir ve Katerina da onu deliryum halindeyken iyileştirirken bu tutkuyu karşılıklar. Deliryum sırasında, rüya mı gerçek mi olduğu belirsiz bir şekilde, Ordynov, hastalanan ve yatağına düşen Murin’i gözetlerken, Murin’in Katerina’ya hikayeler anlattığını görür; Murin’in onu vurmak için silahına davranması üzerine odaya dalar. Murin’in silahından çıkan kurşun Ordynov’u ıskalar. Ordynov, Katerina’yı fiziksel ve psikolojik olarak Murin’den ayrılması gerektiğine ikna etmeye çalışır ve onun aşk ve özgürlük şarkısı söylediğini duyduğunda, bunu başardığını düşünür. Katerina, kararını verirken Ordynov ve Murin’e şarap ikram eder.

Murin, kadercilik ve psikoloji dilini kullanarak, cinsiyeti gereği Katerina’nın bir efendinin ve kendi kederinin esiri olmaya mahkum olduğunu gösterir ve her türlü seçimin beyhude olduğunu savunur. Ordynov, Murin’in bir büyücü olduğuna ve Katerina’nın onun kölesi olduğuna inanmaya başlar. Murin’in argümanını kullanarak, Katerina’yı satın almayı ve onu özgürlüğüne kavuşturmayı teklif eder. Murin, hem alıcı hem de mal için kan dökülmesi gerektiğini belirterek üstü kapalı bir tehdit savurur. Ordynov, kaybedilmiş bir dava olduğuna inanarak Murin’i öldürmeyi planlar, ancak başarısız olur çünkü elindeki bıçak düşer ve Katerina kocasının ayaklarına kapanır.

Sonrasında Murin, polise hem Katerina’nın hem de Ordynov’un zayıf olduğunu ve özgürlük kendilerine verilse bile geri vereceklerini, Katerina’nın bir efendinin kontrolüne ihtiyacı olduğunu ve daha güçlü bir adamı öldüremeyeceğini açıklar.

Paylaş:

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir