Beyaz Zambaklar Ülkesinde Rus yazar Grigory Petrov tarafından kaleme alınmış 1923 tarihli tarih kitabıdır.
Yazar Grigory Petrov’un çeşitli zaman aralıklarında Finlandiya’ya yaptığı gezilerden alınan notlardan oluşan eserde, 19. yüzyıl sonunda Finlandiya halkının içinde bulunduğu durum ve Johan Vilhelm başta olmak üzere bir avuç Finli aydının ülkedeki olağanüstü mücadelesi anlatılıyor. Snellman cehaletten kurtulmak için.
Beyaz Zambaklar Ülkesinde ilk kez 1923’te Saraybosna’da yayımlandı ve kısa sürede pek çok dile çevrildi; Yazarın özellikle Yugoslavya Krallığı, Bulgaristan ve Türkiye’de en çok beğenilen ve okunan eseri oldu. Yayınlandığı tarihte Türk aydınları bu kitapta yer alan fikirleri ülkede uygulanacak bir eğitim ve kalkınma programı olarak kabul ediyorlardı. Çeşitli kaynaklarda Mustafa Kemal Atatürk’ün bunu askeri okullarda öğretmek istediği ve öğrenci olanlara tavsiye ettiği belirtiliyor.
Beyaz Zambaklar Ülkesinde Kitap Özeti
“Beyaz Zambaklar Ülkesinde” adlı çalışmaya göre 1811 yılına kadar İsveç yönetimi altında olan Finlandiya’da ticaret, okullar, kiliseler, devlet ve sanat İsveç yönetimi altında faaliyet gösteriyordu. Bu ülkedeki tüm öğretmenler, askerler ve doktorlar İsveçli ve İsveçliler Finlileri sürekli küçük düşürüyor.
Bir gün ülkeler arasındaki anlaşmazlıklar nedeniyle Rusya Finlandiya’ya saldırır ve ülkenin yarısını ele geçirir. Dönemin Rus çarı, Fin halkına geçmişte sahip olduğu tüm hakları iade edeceğini ilan etmiş ve bu olaydan sonra Finliler kendi kültürlerini hiçbir kısıtlama olmaksızın geliştirmeye ve yaymaya başlamışlardır. Zeki entelektüel Johan Wilhelm Snellman, Fin kültürünü yaymayı kendisine misyon edinmiştir.Snellman, yeni nesil Fin entelektüellerinin en popüler ve gelecek vaat eden temsilcilerinden biri olarak kabul ediliyor. Finlandiya’nın kalkınması için şiddetle mücadele ediyor ve öncelikle ülkenin entelektüellerine hitap ediyor. Aydınlardan alçakgönüllü olmalarını, bildikleri her şeyi Finlileri küçük düşürmeden anlatmalarını ve kamuoyunu bilinçlendirmelerini istiyor.
Entelektüellerle konuşup onlara tavsiyelerde bulunduktan sonra Snellman öğretmenlerle buluşmaya başladı ve kamuoyunu bilinçlendirmek için onlardan yardım istedi. Din adamlarına gelince, Snellman toplumu eğitmek için desteğini alır, ardından din adamları halkı motive eder ve ülkenin kalkınması için önemli çalışmalara başlar.1816’da Finlandiya ve Rusya yeni bir anayasa imzaladı. Bu imza sayesinde parlamenter sistem yeniden hayata dönüyor.
Finlandiya’da yaşayan birçok memur ülkenin her yerinden Helsinki’ye geliyor. Bunun sonucunda kamu yönetiminde İsveçli devlet adamlarının sayısı azaldı ve onların yerini Finlandiyalı devlet adamları aldı. Bu noktada Snellman devreye girerek devlet adamlarına yurttaşların adalet duygusu güçlü bireyler olarak yaşamalarına yardımcı olmalarını tavsiye ederken, devlet adamlarından da adalet konularında onlara yardım etmelerini istiyor.Snellman ayrıca askeri eğitime de büyük önem veriyor ve çeşitli askeri eğitimler sunuyor. Finlandiya’da yaşayan tüm ailelere çocuklarını askere göndermeleri çağrısında bulunuyor ve ailelere bu konuda tavsiyelerde bulunuyor.
Kışlada askerlere bilim, kültür ve daha birçok konuda eğitim vererek ülkelerine daha faydalı birlik olmalarını sağlar.
Sonuç olarak “Beyaz Zambaklar Ülkesinde” adlı eserde Snellman’ın insanlarda yarattığı tüm bu küçük değişiklikler sayesinde Finlandiya’nın giderek geliştiği ve gelişmiş ülkelerden biri olmayı başardığı görülmektedir. Snellman ve onu çevreleyen entelektüeller sayesinde, bir zamanlar bataklıklar ve kayalıklar ülkesi olan Finlandiya, artık hızla büyüyen tarımsal ve ekonomik refah ülkesine dönüşüyor.“Beyaz Zambaklar Ülkesinde” kitabı Atatürk zamanında Türkçeye çevrildi. Mustafa Kemal Atatürk bu kitabı okuduğunda bu küçük ülkenin inanılmaz başarısı karşısında hayrete düştü.
Kitabı okuduktan sonra başta askeri okullar olmak üzere ülkedeki tüm okulların müfredatına alınmasını emretti. Ona göre Türk askerlerinin ülkelerindeki “hayatı yenilemek” için bu kitabı mutlaka okuması gerekiyor. Kitap son yıllarda o kadar ilgi gördü ki Beyaz Zambaklar Diyarı’nda Kur’an-ı Kerim’den sonra en çok okunan kitap oldu. Kitapta yok olmanın eşiğindeki bir ülkenin nasıl yeniden doğmayı başardığı anlatılıyor. Üstelik bu diriliş tüm ülke milletinin katılımıyla gerçekleşti. Bu ülkenin bu kadar kısa sürede ayağa kalkması eğitim sayesinde oldu. Bunu eski, tembel düşüncelerden kurtularak başardılar. Bu başarı bizzat Finliler tarafından elde edildi.Bunu başka ülkelerden herhangi bir destek almadan başardı.