Beyaz Gemi, Kırgız yazar Cengiz Aytmatov‘a ait 1970’te yayımlanmış bir romandır. Kitapta Kırgız bir çocuğun başına gelen dramlar anlatılmaktadır ve 100 Temel eserlerden bir tanesidir.
Beyaz Gemi Kitap Özeti
Çocuk, yaşadığı Yaş Vadisi’nde dedesi, üvey ninesi, Orozkul, Bekey hala, Seydahmet, Gülcemal ve köpeği Beltek ile birlikte sakin bir hayat sürmektedir. Vadide üç ev bulunmaktadır. İlk evde dede ve üvey ninesiyle birlikte çocuk yaşamaktadır; ikinci evde Mümin dedenin büyük kızı Bekey hala ile korucubaşı Orozkul; üçüncü evde ise tembel işçi Seydahmet, karısı Gülcemal ve küçük kızları yaşamaktadırlar.
Çocuk, bu küçük dünyada mutluluğu aramaktadır. Arkadaşı olmayan ve henüz okula başlamamış olan çocuğun en büyük keyifleri, dedesinin dere kıyısında yaptığı gölette yüzmek, “Deve, Kurt, Eyer ve Tank” isimli kayalarla konuşmak, dedesinden dinlediği masalları keyifle dinlemek ve dedesinin dürbünüyle kasabaya, Işık Göl’e ve San-Taş Vadisi’ne daha yakından göz atmak. Her akşam eline dürbününü alıp, dağ başına çıkarak, Işık Göl’de beliren beyaz gemiyi beş-altı dakika izler.
Çocuğun annesi ve babası onu küçük yaşta terk etmiştir. Annesi şehirde yeni bir yaşam kurmuştur. Çocuk, babasının beyaz geminin kaptanı olduğuna, bir gün insan başı olan bir balığa dönüşüp beyaz gemiye yüzeceğine ve babasıyla konuşacağına inanmaktadır. Dede, iyi kalpli ve çalışkan birisi olarak tanımlanır ve çevresindekiler tarafından “Kıvrak Mümin” olarak anılır. Orozkul, şişman, koca kafalı, içki içmeyi seven ve çabuk sinirlenen bir korucubaşıdır. Bekey hala ise Orozkul’un karısı olup, çocuğun gözünde kısır bir kadındır ve sürekli olarak Orozkul’un şiddetine maruz kalmaktadır.
Bir gün “Maşin Mağaza” adındaki içi ıvır zıvır dolu araba köye gelir ve dedesi çocuğa okul çantası alır. Ertesi yıl çocuk okula başlar. Çocuk, dedesinin masallarını dinlemeyi çok sever; özellikle her akşam ezberlediği “Boynuzlu Maral Ana” masalını. Dedesine göre, herkes Boynuzlu Maral Ana’nın soyundan gelmektedir ve bu maral ana, San-Taş Vadisi’ni terk etmiş olabilir ancak hala koruma görevini sürdürmektedir.
Beyaz Gemi: Cengiz Aytmatov’un Kırgız Çocuk Efsanesi ve Toplumsal Eleştirisi
Çocuk, bir gün yol kenarındaki kayalarla oynarken Kulubeg adında genç ve yakışıklı bir şoförle tanışır. Kulubeg, dedesini tanıdığını ve kendisinin de Boynuzlu Maral Ana’nın soyundan geldiğini söyler. Bu tanışma, çocuğun hayatında yeni bir dönemin başlangıcı olacaktır. Bir gün, Orozkul’un tomruk sözü verdiği arkadaşı Koketay, tomruğu almaya gelir ve bu olaylar zinciri, vadinin huzurlu düzenini altüst eder.
Yaşanan olaylar arasında, çocuğun dedesiyle Orozkul arasındaki gerilim ve dedenin, Maral Ana’yı gördüğü bahanesiyle çocuğu okuldan almaya gitmesi de yer alır. Ancak bu, Orozkul’un sinir krizi geçirmesine neden olur. Bir gece, Kulubeg ve arkadaşları, yolda kaldıkları için Mümin dedenin evine sığınırlar. Bu olay, vadideki dengeleri bir kez daha sarsar. Ertesi gün, Orozkul’un tomruk sözü verdiği arkadaşı Koketay’ın gelmesiyle yeni bir olaylar silsilesi başlar. Tomruğun çaydan çıkarılma çabaları ve ardından yaşananlar, vadideki insanların yaşamlarını etkiler.
Çocuk, bir gün hastalanır ve evde yatmaktadır. Akşam üzeri uykusundan kahkaha sesleriyle uyanır. Ancak bahçede karşılaştığı manzara, çocuğun dünyasını altüst eder. Bekey, Seydahmet, Gülcemal ve Koketay’ın neşeli bir şekilde eğlenmelerine karşın, dedesini derin bir depresyonda gören çocuk, yaşadığı korkunç olaylar karşısında dayanamaz. Aniden içeri kaçar ve yorganın altına girip ağlamaya başlar. Bu sırada çocuk, Kulubeg’in gelip onu kurtaracağı ve Orozkul’a karşı geleceği hayalini kurar. Ancak, gerçekler bu hayallerden çok uzaktır, ve çocuk, yaşadığı travma ile baş etmeye çalışır.